2019'un "muhasebesi": Dört türün nesli ebediyen yok oldu

-
Aa
+
a
a
a

Nesli tükenmiş ya da tehlike altındaki bir dostumuzun hikayesini ele almak yerine, bugüne kadar programlarımızda nelerden bahsettiğimizi gözden geçirmek, neden bu programı yaptığımıza yeniden değinmek ve yakında yitirdiğimiz türlere bir göz atıp 2019’un muhasebesini yapmak istiyoruz.

Çizim: instagram.com/virginiapatrone
Gezegenin Geleceği: 9 Ocak 2020
 

Gezegenin Geleceği: 9 Ocak 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

V: Ebedi Yokoluş / Forever Extinct programına hoş geldiniz.

Ç: Merhaba.

V: Yeni bir yıl daha başladı. Bu vesileyle tüm Açık Radyo dostlarının yeni yılını kutluyoruz. Burada bizimle olduğunuz için çok teşekkürler.

Ç: Biz, bu yılın, bireylerin, ailelerin ve hükümetlerin, gezegenin esenliği konusunda daha fazla kafa yordukları, bu konuyu gündemlerinin merkezine daha fazla aldıkları bir yıl olmasını diliyoruz. Bu dilediğimiz çok temel bir yaşama isteğinden ve sevincinden gücünü alıyor, yalnızca bizim yaşama isteğimiz ve sevincimizden değil tabi ki, gezegendeki tüm canlılar adına bunu diliyoruz. Umarız, gezegendeki canlılığa saygının ve bununla ilgili farkındalığın gitgide arttığı bir yıl olur. Tabii, bu dileklerin öyle kolayca gerçekleşmeyeceğinin farkındayız.

V: O zaman kendimize şunu sorabiliriz: bunların gerçekleşmesi için ne yapabilirim? Bu dileklerin gerçekleşmesi için eyleme geçmemiz lazım. İşin özü bu ve bu programı yapma nedenimiz de bu.

Ç: Bugün, nesli tükenmiş ya da tehlike altındaki bir dostumuzun hikayesini ele almak yerine, bugüne kadar programlarımızda nelerden bahsettiğimizi gözden geçirmek, neden bu programı yaptığımıza yeniden değinmek ve yakında yitirdiğimiz türlere bir göz atıp 2019’un muhasebesini yapmak istiyoruz.

V: O zaman başlayalım bakalım.

Ç: Evet, önce bu programı neden yaptığımıza, yitirdiğimiz ya da tehlike altındaki türleri neden ele aldığımıza, programın arkasındaki itici güce ve resmin bütününde neyi anlatmaya çalıştığımıza değinelim.

V: Ebedi Yokoluş / Forever Extinct, bugün gezegenin altıncı kitlesel yok oluşuyla karşı karşıya olduğumuz gerçeğine dayanıyor, üstelik bu günümüzde ilk defa insanlar eliyle gerçekleşiyor.

Ç: Geçtiğimiz onca yılda bir sürü hayvan ve bitki türü yok oldu ve bu yok olan türlerin isimlerini bilmediğimiz gibi neye benzediklerine ve neden yok olduklarına dair bile bir fikrimiz yok aslında. Medyada da canlıların kitlesel yok oluşu konusu sık karşımıza çıkmıyor. Çıktığı zaman da ‘romantik’ ya da hafif bir konuymuşçasına ele alınıyor ve resmin bütününü göstermeye yetmiyor bu da. Yani bu alanda özel olarak çalışmıyor ya da bu konuyu özel olarak araştırmıyorsak neleri kaybettiğimize dair pek fikrimiz olamıyor.

İşte, nesli yok olan ya da tehlike altında olan bu türlerin hikayelerini aktararak bir bilinç oluşturmaktı bizim hareket noktamız. Bu kayıplara işaret ederek neler yapabileceğimizi gözden geçirmek istedik.

V: Yaptığımız araştırmalarda, canlıların nesillerini yok eden ya da tehlike altına sokan nedenlerin çok benzer olduğunu gördük.

Ç: Bu nedenlerin başlıcalarını şöyle sıralamak mümkün: Türlerin yaşam alanlarının değişmesi ve kirlenmesi ve yaşam alanlarının tahribatı ve hatta yok olması, iklim krizi, çoğu zaman hurafelere dayanan ‘iyileştirme güçleri’ sebebiyle ya da sofralarda statü göstergesi olmak üzere kaçak avlanılmaları.

Geçtiğimiz yüzyıla baktığımızda türlerin nesillerinin yok olma nedenlerini, kaçak avlanma ve insanların gezegen üzerindeki hareketliliği dolayısıyla taşıdıkları canlıların yerel türlere olan etkileri oluşturuyordu; günümüzde kaçak avlanma ne yazık ki devam ediyor ancak bugünün en büyük ve geri dönüşü olmayan tehdit unsurunun çevre felaketi olduğunu görüyoruz.

Her şeyin seyrinde gittiği bir çağda yaşıyor olsaydık, insanlık bir nesil süresince bir türün tükendiğini göremezdi ancak bugün türlerin tükenişi neredeyse gündelik bir hal aldı.

V: Bir nesli unutun, yalnızca 2019’da en azından dört tür ebediyen yok oldu!

Ç: Bunlardan biri, son bireyi de 2019’un yeni yıl arifesinde yok olan Hawaii salyangozu.

V: Bilimsel adıyla Achatinella apexfulva. Bu son birey Yalnız George adıyla anılıyordu. Yok olma nedeni ise tamamen insan kaynaklı.

Ç: Hawaii Tarım Bakanlığı birkaç on yıl önce, istilacı salyangoz türlerine karşı başka bir istilacı bir tür olan pembe kurt salyangozunu kullanarak biyolojik mücadele başlatmıştı ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. İşte, Hawaii salyangozu da diğer yerel salyangozlarla birlikte bu biyolojik mücadelenin kurbanı oldu, bu uygulama sonucunda pembe kurt salyangozu Achatinella apexfulvaları yok etti.

V: 2019'da soyu tükenmiş bir başka canlı ise küresel ısıtma nedeniyle soyu tükenen ilk memeli olan Avustralya’ya endemik bir tür, mozaik kuyruklu fare oldu. Geçmiş programlarımızın birinde bu dostumuzun hikayesine yer vermiştik.

Ç: Dostumuz bu son zamandaki yangınlardan önce yok oldu ama maalesef süregiden yangınlar yüzünden Avustralya’daki canlıların durumu içler acısı. Sydney Üniversitesi Ekoloji Profesörü Chris Dickman’a göre, 480 milyon memeli, kuş ve sürüngen yangınlar yüzünden doğrudan veya dolaylı olarak öldü.

V: 2019’da bölgesel olarak nesli tükenmiş türlerden bir diğeri ise Sumatra gergedanı oldu. Malezya’nın son Sumatra gergedanı Kasım’da kanser nedeniyle öldü.

Ç: Son olarak da, Eylül ayında Bahamaları vuran bir kasırga öncesinde yalnızca iki tane bireyin hayatta olduğu tespit edilen Bahama sıvacı kuşu, muhtemelen kasırga sonrasında yok oldu. Central Florida Üniversitesi’nden ekolojist Seabird Mc Keon’a göre insanlar bir türün popülasyonunu tehlikeye soktuğunda, bu türler bu nevi doğa olaylarına karşı daha savunmasız hale geliyorlar. Yani bu kuşun türü zaten tükenme tehlikesiyle karşı karşıyaydı, fırtına da üstüne tuz biber oldu.

Yani, 2019’a baktığımızda, tanık olduğumuz üzere, türlerin yaşama mücadelesi açısından pek de parlak bir yıl olmadığını görüyoruz.

V: Üstelik, IUCN’e göre, günümüzde, otuz binden fazla tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Ç: Bu yokoluşun önünü kesebilmek için büyülü asalarımız, gelip bizi kurtaracak süper kahramanlarımız yok. Gün, herkesin süper kahraman olma günü!

V: Programımızı Antartica Nocturna’nın Birlik İçinde adlı şiiriyle kapatıyoruz:

Birlik içinde

 

Yağmur sonrası

Derin ormanda

Ayak izlerim

Toprağın karnında

 

Derenin şarkısı

Hiç susmaz, çağlar

 

Dağın şefkati,

Her daim beni korur kollar

 

Bugün de sıradan bir gün

Hayatımdan bir gün

Yolumun üstünde

Rastlasam sevdiğim mantara

Düşüncesiyle oyalanır dururum

 

Toprağın çocuğuyum

Toprak beni yaratan

 

Ayaklarım sağlam yerde,

başım ağaran gökte

Ortada bir noktacığım

 

Birlik içinde.

V: Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

Programın illüstrasyonlarını sosyal medyada paylaşacağız. Bize Instagram ve Facebook’tan ulaşabilirsiniz.

V: Bugün Franco Battiato’dan La Cura adlı şarkıyı dinleyeceğiz. 

V: Ben Virginia Elena Patrone,

Ç: Ben Çiğdem Fidan.

V&Ç: Gezegendeki her şey! Çok güzelsiniz ve sizi seviyoruz!

Kaynaklar:

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Franco Battiato La Cura 04:02